saykosomatik
bir iki haftadır burnum seğiriyordu. bazen gece bazen gündüz bazen herikisinde de. ara ara ama. böle genellikle burnumun sol lobunun, hani burnunuzu karıştırmak için soktuğunuz kısmın etraındaki yumuşak yer, sanki yukarı köküne doğru çekilip çekilip bırakılması gibi. titreme gibi değilde böyle izin verseler yukarı aşağı gidip gelcek şekilde. bi de çok hızlı. tam sayamadım ama saniyede bi de 850 900 defa oluo galiba. sanırım 880 civarı. literatüre göre sağda kahır , solda mevki demekmiş. bana göre mi sağ size göre mi sol bilmiyorum ama eğer bene göreyse bu mevkii sahibi olcam anlamına geliyor. ama sanırım vücudum biraz daha götünü büyültürsen oturduğun mevkiiden geri kaldıramıcaksın demek istiyor galiba. doktor ise böyle olduğunu düşünmüyor. ama pratisyendi o. pratisyen diğince dizide con kartır denen adam gibi delikanlı bi tip görmeyi bekliodum. o ne anlar dicektimki doktor kelli felli bi adam çıktı. o zaman hatırladım ki benim dediğim pratisyen değil intörnmüş. kel adam bana 3 ay daha çok daha fazla ömrüm olduğunu söyledi hatta en az üçbuçuk ay falanmış. ama bu sürede kesin delircekmişim bu gidişle. strese falan girmişim galiba. halbuki benimkinden daha tozlu pembe bir hayatı olan olduğunu düşünmüyorum. günlüğü bir milyar eski türk lirası olan yaz tatilimden sonra herşey gayet doğru dürüst gidiyor. bir de bu burun seğirdikçe sikko mazoşistin teki gibi kafaya takıp devam etmesine artmasına sebep oluyomuşum bu pisikosomatik olayı. korkmam için daha erken olduğunu söyledi. ben de bu durumun faydalarını bulmaya çalışcam. malum havalar soğuk sümük oluyor birikiyor kuruyor. insanın kendisini çok zorlamadan sadece parmağını sokup gerisini burnun doğal vibrasyonuna bırakıp başarılı sümük temizlemesi üzerine çalışmalar yapıcam. hatta tez konumu bunun üzerine kurgulamayı düşünüyorum. minority report ta vardır buna benzer şeyler. ama o göz nakliydi galiba. öyle şeyler.