begüm'e dipnotlar

sevgili arkadaşım begüm,

napıosun nasılsın. benim bu aralar canım sıkkın. çok. öyle böyle değil. ama hayatımda hoş birşeyler de olmuyor değil. mesela annemler tatildeyken banyoya girdiğim zamanlarda bornozu odamda unutmuş olmam sorun yaratmıyordu. aksine odada unutmuş olmayı istediğim zamanlar bile oldu. malum havalar sıcak.. annemlerin evde olmayışının bir diğer güzel tarafı makarna yapma olayını çözmüş olmamdı. emel'e de bu konuda teşekkür ederim. teorik bilgimdeki eksik yerleri oldukça tamamladı.

diyarbakıra gittim bi de. oralar ise ayrı bi sıcak. ama bi de ordan çıkıp adıyaman'a ordan maraş'a ordanda urfa üzerinden geri diyarbakıra gelmek ayrı bi sıcaktı. gittik geldik ama. hoş bikaç enstantane annatayım sana. yolda arabayı bozuyordum mesela. zannediyorum fiat punto'lar 160'la giderken birden 70'e düşüp, uçurum kenarındaki virajı alıp sonra geri 150-160 basmayı pek kaldıramıyo. neyseki arabalı vapur yani halk arasındaki tabiri ile feribota bizim tabirimizle her an batabilir teneke yığınına yetişebildik. keçi inek çoluk çocuk geçtik karşıya. karşı tarafta ise yeşil vespalı turist muhtemelen ebesi kadar yol yapmış bir de daha da ileriye gitmek istiyordu. işsiz olduğunu düşündüm bi an. ama takdir ettim. neyse.

bi de şoklanmış dondurma olayını öğrendim. ayıptır söylemesi patron bize dondurma aldı. dondurma diye bana verdikleri şey beyaz köpükten kutuydu. önce onu dondurmaya benzetip yalayacağımı düşündüklerinden benle kafa bulmak için böyle birşey verdiklerini sanıyordum. gayet profesyonel davranıp sanki herşey normalmiş gibi davrandım ve hemen saldırmadım dondurmaya. sonra öğrendim tabii. meğerse dondurma ve buz varmış onun içinde. söylediklerine göre de o buzlar 48 saat boyunca erimeyecekmiş. eve gelince ki yaklaşık 40-45 saat sonrasıydı, gördümki o buzlar gerçekten erimemiş. böyle buz gibi değiller. ama soğuklar. buza da benziyorlar. onlarla oynamam gerektiğini düşündüğüm için böyle suyun içine falan attım. değişik fokurtular falan çıkardı. ianırmısın çok hoşuma gitti.

seninde anlayacağın üzere hayatımda önemli bir dönüm noktasındayım begüm. böyle değişik. hatta film falan izledim. blow. coni dep oynuyo. ayakçı bi tip ben onu bilir onu söylerim. ondan hediyelik eşya istemiştim. güya imzalayıp yollayacaktı. imzasız yollamış it oğlu it. nese. ama bu filim güzeldi. gerçek olaydan araklanmış hikayesi varmış. uyuşturuculu falan bir hikaye. güzeldi.

bi de ben poker öğrenmek istiyodum. sonra uğur internetten oynuyomuş onu gösterdi. facebook da bile varmış. herkes oynuyor. henüz beceremiyorum galiba. mütemadiyen kaybediyorum çünkü. halbuki kumarda kazanacağımı düşünüyordum. o dedikleri laf da yalanmış.

son olarak begüm, sana olan bu mesajım üzerinden uğur'a iletmek istediklerim var. uğur, biliyorum zor durumdasın ama g***** ye!

öyle.